Doğru beslenme ve yoga ilişkisi
Doğru beslenme ve yoga arasında çok kuvvetli bir bağ bulunmaktadır. Tüm zihniniz ve bedeninizle yemek yediğinizde, özellikle yemeğin tatlarının, dokularının, renklerinin, kokularının ve hatta seslerinin farkında olursunuz. Öte yandan, düşünmeden yemek yediğinizde, bunlara dikkat etmeyi unutabilirsiniz. Çocukluktan çıktıkça, yemek yemeyi nasıl algıladığımız da dahil olmak üzere algının harikalarıyla bağlantımızı kaybetme eğiliminde oluruz. Ancak, yemek de dahil olmak üzere varoluşumuzu yeniden takdir etmemizi sağlayacak belirli tekniklere odaklanırsak, farkındalığı ve bilinçli yemeyi hayatımıza geri davet edebiliriz. Nihayetinde bu, daha sağlıklı bedenlerin ve daha tatmin edici deneyimlerin keyfini çıkarmamıza yardımcı olacaktır.
Dikkatli beslenme nedir?
Her ne kadar moda bir konu haline gelmiş olsa da, farkındalıklı beslenme, eski Budist ve Ayurvedik ilkelere dayanır. Her iki sistem de beden ve zihni birbirine bağımlı ve ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olarak görür. Bu geleneklerin bize öğrettiği farkındalık, dengeyi ve iyileşmeyi destekler. Vedik gelenekte güçlü bir şükran mantrası vardır ve bu mantra gıdada, gıdanın hazırlanmasında ve ‘sindirim ateşinde’ ya da Sanskritçe’de Agni’de bir bilinç olduğunu kabul eder.
Buda’nın kadim öğretileri ilk olarak farkındalık uygulamasını ortaya koymuştur. Budizm’de meditasyon farkındalığı geliştirir. Farkındalık, neden ve nasıl yediğinize dair daha büyük bir farkındalığa yol açabilir. Bunun sonucunda sağlığınız, kilonuz ve refahınız muhtemelen iyileşecektir.
Altı bilinçli yeme egzersizi
1) Duyularınızı harekete geçirin
Yemek seçerken, hazırlarken ve yerken bedeninizi, kalbinizi ve zihninizi devreye soktuğunuzda, yemek yemenin keyfini yeniden keşfedeceksiniz. Yavaşlamak ve yemeğinize tüm dikkatinizi vermek çok önemlidir. Öte yandan, yapılacaklar listenizdeki şeylerle dikkatiniz dağılırsa, deneyimin çoğunu kaçırırsınız.
Bilinçli beslenme ile nihayet tüm duyularımızla yemeğimize dikkat edebiliriz. Ayurveda’nın bize sindirimin sadece yediğimiz yiyeceklerle ya da tükettiğimiz besinlerle ilgili olmadığını öğrettiğinin farkına varmak önemlidir; bu aynı zamanda duyusal deneyimlerimizin yanı sıra yiyeceklerin alımı, etkisi ve sindirimiyle de ilgilidir. Ses, dokunma, görme, tat ve koku: genel refahımızı etkileyen bu duyusal algıları günlük, hatta saatlik olarak kullanırız. Duyguları, hisleri ve duyumları düzgün bir şekilde sindirme becerimiz, farkındalık pratiği ile geliştirilebilir.
2) Kendinizi yargılamayı bırakın
Gelecek hakkında endişeli olduğunuzda, önünüzdeki seçenekleri görmek zordur. Bu netlik eksikliği, stresli bir zihin durumunda yemek yiyorsanız, bazen yemeğiniz hakkında bilinçli seçimler yapamamanıza neden olur. Buna karşılık, dikkatli bir şekilde yemek yediğinizde, özeleştirinin yerine kendinizi beslemeyi koyarsınız. Aynı şekilde, utancın yerine içsel bilgeliğinize saygı duyarsınız. Bu şekilde, nasıl ve ne yediğinizle ilgili seçimlerinizin korku yerine düşünceli bir yerden geldiğinden emin olabilirsiniz.
Ayurvedik yemek (sadhana), üzgün olunduğunda yemek yemeyi ertelemeyi teşvik eder, çünkü bu duygular sindirimin düzgün bir şekilde ilerlemesini engelleyebilir. Yemek yemeden önce kişinin kendini kontrol etme sanatını öğrenmesi, daha büyük bir sakinlik, rahatlık ve doğru beslenme hissi uyandırmaya yardımcı olabilir.
3) Beslenme için huzurlu bir ortam hazırlayın
Dikkatli bir şekilde yemek yemek zaman zaman neredeyse imkansız görünebilir. Modern yaşamın koşuşturması bizi bir görevden diğerine o kadar hızlı hareket ettiriyor ki, çoğu zaman oturmayı bile unutuyoruz. Birçoğumuz birisini bizimle yemek yemeye davet ettiğimizde “Bir şeyler atıştırmak ister misin?” diye sorarız. Ne kadar basit olursa olsun, bu cümle Amerikalıların büyük çoğunluğunun yemek deneyimi hakkında çok şeyi özetliyor.
Yemeğimizi bitirmek için acele ederiz, böylece üretkenliğe devam edebiliriz. Dikkatli bir şekilde yemek yemek için yavaşlamanız, nefes almanız ve duyularınızın envanterini çıkarmanız gerekir. Bu bilinçli farkındalık eylemi genellikle televizyonunuzu veya telefonunuzu kapatmak, bir masaya oturmak ve zihninizi sessizleştirmek anlamına gelir. Aslında, bazı dikkatli yemek yeme rehberleri, deneyimin ne kadar farklı olabileceğini görmek için bütün bir öğünü sessizlik içinde geçirmeyi önermektedir. Deneyin. Kendiniz ve yemeğinizle ilişkiniz hakkındaki keşifleriniz sizi şaşırtabilir.
4) Yemekten önce, yemek sırasında veya yemekten sonra dua edin
Ayurveda geleneğinde olduğu gibi, birçok dini inançta da yemek zamanı dualar edilir. Adına ne derseniz deyin, yemek yeme deneyiminizi kutsal alemle bağdaştırma eylemi, beslenmeye daha derin bir anlam kazandırma gücüne sahiptir. Ayurveda’da kişinin sindirim durumu genel sağlığını gösterir. Bu nedenle, kişinin Agni durumu fiziksel, zihinsel ve ruhsal dengenin merkezi olarak kabul edilir.
5) Doğru miktarda yemek yiyin
İnsanların vücutları, metabolizmaları ve genetik yapıları farklı olduğundan, herkes için doğru olan belirli bir yiyecek veya su miktarı yoktur. Bununla birlikte, Ayurveda bizi karnımızı yarıya kadar doldurmaya teşvik eder. Bu uygulama, yemek yerken ne kadar aç veya tok hissettiğinize çok dikkat etmeniz anlamına gelir. İdeal olan, kendinizi tatmin olacak kadar doyurmak ama rahatsız edici derecede tok hissetmemektir. Ayurveda felsefesi, karnınızın üçüncü çeyreğini sıvılar için, son çeyreğini ve son çeyreğini ise sindirim faaliyeti için ayırır.
6) Her öğüne altı lezzeti de dahil edin
Ayurvedik gelenek ilkelerine göre, yiyeceklerin içinde her biri tam beslenmenin yönlerini temsil eden altı tat vardır. Bu tatlar (tatlı, ekşi, tuzlu, acı, keskin ve buruk) dengeli beslenme için bir “rehber harita” olarak yorumlanabilir. Başka bir deyişle, bu tatların her birini yemeğinize dahil ettiğinizde, vücudunuzu daha iyi beslemiş olursunuz. Bu tatlar daha sonra üç doshayı besler: Vata (boşluk ve hava), Pitta (ateş ve su) ve Kapha (toprak ve su). Ayurveda bize bu enerjilerin zihin ve bedende bulunduğunu ve sağlığımızı belirlerken hem fiziksel hem de zihinsel süreçleri yönettiğini öğretir.
Shadwick şöyle açıklıyor: “Her öğüne altı tadı da dahil ettiğimizde, doğru ve dengeli sindirimi teşvik ediyoruz. Daha fazla farkındalık ve beslenme anlayışının yanı sıra tüm insanların sağlıklı yaşamı için genel bir şefkatli bağlılığı da davet ediyoruz.”
Nasıl bilinçli beslenilir
Bu altı bilinçli yeme ipucunun hepsini birden ya da her zaman uygulamanıza gerek yok. Başlangıç olarak, bu bilinçli yeme egzersizlerinden sadece bir veya ikisini yapın. Bunlara aşina ve rahat olduğunuzda, pratiğinizi derinleştirmek için yavaş yavaş diğer egzersizleri ekleyin. Yolculuğunuzu belgelemek için bir bilinçli yeme günlüğü oluşturmayı faydalı bulabilirsiniz. Bu ipuçlarını deneyerek nasıl yaklaştığınız konusunda kendinizi yaratıcı olmaya bırakın. En önemlisi, bilinçli yeme konusunda kendinize karşı nazik ve şefkatli olun.
