Shakti, tüm yaratılışı canlandıran, bize hayat veren ve gezegenleri “lila” adı verilen kozmik bir dansla hareket ettiren dinamik güçtür. Bu evrensel enerji doğası gereği dişil olarak kabul edilir ve genellikle İlahi Anne veya Şiva’nın eşi Paravati olarak kişileştirilir. Shakti doğası gereği son derece çeşitlidir; hem bir değişim ve yıkım aracı hem de arzularımızı ve hayallerimizi gerçekleştirme aracı olabilir. Bu dinamik güç hem dışsal hem de içsel olarak deneyimlenebilir.
İçimizde ve dışımızda farklı biçimlerde ve farklı seviyelerde deneyimlenen farklı Shakti türleri vardır. Para-Şakti kozmik düzeyde çalışan Şakti’dir: güneş tarafından üretilen ışık, gezegenlerin dönüşü, ısı ve diğer kaba enerji biçimleri. Jnana-Şakti zihnin Şakti’sidir: düşüncenin, bilgeliğin ve sezginin. Iccha-Shakti irademizin, eylemimizin ve niyetimizin Shakti’sidir. Kriya-Şakti tezahürün, yaratıcılığın ve ilhamın Şakti’sidir. Kundalini-Şakti Şakti’nin en önemli biçimidir. Doğada elektrik ve manyetizma olarak görülen Kundalini-Şakti aynı zamanda omurgamızın tabanında sarmalanmış olan içsel gizli Şakti’dir.
Shakti’nin tamamlayıcı gücü Shiva’dır: evrensel bilinç. Shakti’nin canlandırıcı gücü olmadan, Shiva uykuya dalar. Şiva içsel olarak taç çakrasında uykuda bulunur. Şakti, omurganın tabanında bulunan ve bedene yalnızca en küçük enerjiyi veren sarmal bir atomik enerji yılanı olarak tanımlanır. Yogadaki kurtuluş yolu, Shakti’nin nadiler (enerji kanalları) boyunca ve yedi çakra (enerji merkezi) boyunca ilerleyerek Shiva ile birleştiği yoldur.
Amacımız aydınlanma olmasa bile, Shakti’nin bilinçli farkındalığı ve xiulian uygulaması çok faydalı olabilir. Bedeninizdeki Shakti miktarını artırdıkça, çakralarınız ve nadileriniz Shakti’nin ek watt gücünü içerecek şekilde ayarlanır. Enerji sisteminiz daha yüksek miktarda enerjiyi barındırabildiğinden, Kundalini-Şakti bedende Şakti enerjisi çıkışını artırır. Bedenimizde daha fazla Shakti aktıkça, yaratıcılık, ilham, akıl, bilgelik ve irade üretmek için birçok formda tezahür eder.